Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
in work
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"in work"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Colloquial
1
Konuşma Dili
in work
expr.
işe alınmış
2
Konuşma Dili
in work
expr.
çalışan
3
Konuşma Dili
in work
expr.
iş hayatında
4
Konuşma Dili
in work
expr.
iş hayatına
"in work"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 185 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
sex role in the work environment
i.
iş çevresinde cinsel rol
2
Genel
group work in architecture
i.
mimaride grup çalışması
3
Genel
work in progress
i.
yapılmakta olan
4
Genel
work-in
i.
işçilerin işyerinden çıkmadan çalışıp protesto etme
5
Genel
falling action (in a work of literature)
i.
düğüm noktası ile çözüm arasındaki bölüm
6
Genel
work in progress
i.
başlatılmış ancak tamamlanmamış bir proje
7
Genel
work in progress
i.
yapılmakta olan işler
8
Genel
work in progress
i.
devam eden işler
9
Genel
work in shifts
f.
keşikleşmek
10
Genel
work something in
f.
bir şeyi yer yer katmak
11
Genel
work in
f.
sokuşturmak
12
Genel
work in relays
f.
vardiya ile çalışmak
13
Genel
work something in
f.
bir şeyi ovarak sürmek
14
Genel
start work (in a workplace)
f.
işbaşı yapmak
15
Genel
work in the field
f.
dışarıda çalışmak
16
Genel
work cash in hand
f.
peşin çalışmak
17
Genel
work in a brothel
f.
genelevde çalışmak
18
Genel
work in cooperation
f.
işbirliği içinde çalışmak
19
Genel
work in the public sector
f.
kamuda çalışmak
20
Genel
work in a ship
f.
gemide çalışmak
21
Genel
work in full capacity
f.
tam kapasite ile çalışmak
22
Genel
work in full capacity
f.
tam kapasiteyle çalışmak
23
Genel
work in a coordinated manner
f.
koordinasyonlu bir biçimde çalışmak
24
Genel
work in
f.
sokmak
25
Genel
work in
f.
katmak
26
Genel
work in a clothing store
f.
konfeksiyonda çalışmak
27
Genel
work in order
f.
düzen içinde çalışmak
28
Genel
work in a magazine
f.
dergide çalışmak
29
Genel
work in a newspaper
f.
gazetede çalışmak
30
Genel
work in a boutique
f.
bir butikte çalışmak
31
Genel
work in radiology
f.
radyoloji'de çalışmak
32
Genel
work in a private hospital
f.
özel bir hastanede çalışmak
33
Genel
work in a private company
f.
özel bir şirkette çalışmak
34
Genel
work in the field of treatment
f.
...tedavisi alanında çalışmak
35
Genel
work in radio
f.
radyoda çalışmak
36
Genel
work in the field
f.
tarlada çalışmak
37
Genel
work in the field
f.
sahada çalışmak
38
Genel
work in two-man teams
f.
ikili takımlar halinde çalışmak
39
Genel
work in harmony
f.
uyum içinde çalışmak
40
Genel
work in harmony
f.
ahenk içinde çalışmak
41
Genel
work in progress
s.
yapılmakta olan (işler)
42
Genel
work in progress
s.
devam eden (işler)
43
Genel
in association with work-related stress
zf.
işe bağlı stres ile bağlantılı olarak
44
Genel
wip (work in progress)
kısalt.
(iş) yapılmakta
45
Genel
wip (work in progress)
kısalt.
devam eden işler
46
Genel
cqsw (certificate of qualification in social work)
kısalt.
(britanya'da) sosyal hizmet yeterlilik belgesi
Phrasals
47
Öbek Fiiller
work in
f.
araya sıkıştırmak
48
Öbek Fiiller
work in
f.
-de çalışmak
49
Öbek Fiiller
work in
f.
-i kullanmak
50
Öbek Fiiller
work in
f.
-e yer vermek
51
Öbek Fiiller
work in
f.
tarzında çalışmak
52
Öbek Fiiller
work in
f.
alanında çalışmak
53
Öbek Fiiller
work in
f.
ile çalışmak
54
Öbek Fiiller
work in
f.
araya sokmak
55
Öbek Fiiller
work in
f.
aradan almak
56
Öbek Fiiller
work in
f.
uygun olmak
57
Öbek Fiiller
work in
f.
kabul edilebilir olmak
58
Öbek Fiiller
work in
f.
uymak
59
Öbek Fiiller
work in
f.
yedirmek
60
Öbek Fiiller
work in
f.
nüfuz ettirmek
61
Öbek Fiiller
work in
f.
içine işletmek
62
Öbek Fiiller
work in
f.
ovarak yedirmek
63
Öbek Fiiller
work in
f.
yoğurarak karıştırmak
64
Öbek Fiiller
work in
f.
masajla nüfuz ettirmek
65
Öbek Fiiller
work in
f.
zaman yaratmak
66
Öbek Fiiller
work in
f.
planında/programında bir şey için yer açmak
67
Öbek Fiiller
work in
f.
içine geçirmek/sokmak
68
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda birinin kullandığı bir alete geçmek
69
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda birinin kullandığı bir aleti kullanmak için izin istemek
70
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda başkasının çalıştığı bir aletle çalışmak için izin istemek
71
Öbek Fiiller
work in
f.
spor salonunda başkasının çalıştığı aleti kullanarak o kişinin setleri arasında antrenman yapmak
Phrases
72
İfadeler
in our line of work
expr.
bizim meslekte
73
İfadeler
work in progress
expr.
inşa ediliyor
Colloquial
74
Konuşma Dili
nice work in there
expr.
orada iyi iş çıkardınız
75
Konuşma Dili
nice work in there
expr.
orada iyi iş çıkardın
76
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
77
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
78
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
rutinin bir parçası
79
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
80
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
81
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
82
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
rutinin bir parçası
83
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
84
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
85
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
86
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
rutinin bir parçası
87
Konuşma Dili
all in a day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
88
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
günlük/gündelik işin bir parçası
89
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
normal gidişatın bir parçası
90
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
rutinin bir parçası
91
Konuşma Dili
all in the day's work
expr.
her gün yapılan işlerin bir parçası
Idioms
92
Deyim
be up to one's eyes in work
f.
başını kaşıyacak vakti olmamak
93
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
biriyle elele verip bir işe girişmek
94
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
dirsek temasına geçmek
95
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
dirsek temasında olmak
96
Deyim
be all in a day's work
f.
her gün yaptığı şeyin bir parçası olmak
97
Deyim
be all in a day's work
f.
günlük işinin bir parçası olmak
98
Deyim
put in a hard day's work
f.
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
99
Deyim
put in a hard day at work
f.
iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
100
Deyim
put in a hard day's work
f.
işinde çok çalışmak
101
Deyim
put in a hard day at work
f.
işinde çok çalışmak
102
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
işbirliğine girişmek
103
Deyim
lose oneself in work
f.
kendini işe kaptırmak
104
Deyim
work hand in glove with somebody
f.
sırt sırta vermek
105
Deyim
work in tandem with
f.
-ile birlikte uyum içinde çalışmak
106
Deyim
work hand in hand
f.
el ele çalışmak
107
Deyim
work hand in hand
f.
dirsek temasında olmak
108
Deyim
work hand in hand
f.
birlikte çalışmak
109
Deyim
work hand in hand
f.
bağlantılı çalışmak
110
Deyim
work hand in hand
f.
yan yana/omuz omuza çalışmak
111
Deyim
work hand in hand
f.
aynı amaç uğruna çalışmak
112
Deyim
work hand in hand
f.
ortaklaşa çalışmak
113
Deyim
work hand in hand
f.
tek bir amaç uğruna çalışmak
114
Deyim
work hand in hand
f.
bir arada çalışmak
115
Deyim
work hand in hand
f.
çok yakın ilişkiler içinde çalışmak
116
Deyim
work in an ivory tower
f.
hayal aleminde olmak/yaşamak
117
Deyim
work in an ivory tower
f.
gerçeklerden uzak/uzakta yaşamak
118
Deyim
work in an ivory tower
f.
gerçeklerden bihaber olmak
119
Deyim
work in an ivory tower
f.
fil dişi kuleden bakmak
120
Deyim
work in one's ivory tower
f.
hayal aleminde olmak/yaşamak
121
Deyim
work in one's ivory tower
f.
gerçeklerden uzak/uzakta yaşamak
122
Deyim
work in one's ivory tower
f.
gerçeklerden bihaber olmak
123
Deyim
work in one's ivory tower
f.
fil dişi kuleden bakmak
124
Deyim
put in work
f.
emek sarf etmek
125
Deyim
put in work
f.
çaba sarf etmek
126
Deyim
put in work
f.
bir şeye ulaşmak için gereken emeği/çabayı sarf etmek
127
Deyim
put in work
f.
çalışmak
128
Deyim
put in work
f.
çalışmak
129
Deyim
put in work
f.
görevini yapmak
130
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın temas içerisinde çalışmak
131
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yakın iş birliği içerisinde çalışmak
132
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) dirsek temasında olmak/çalışmak
133
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) sırt sırta çalışmak
134
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) yan yana/omuz omuza çalışmak
135
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) ortaklaşa çalışmak
136
Deyim
work hand in glove with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) bir arada çalışmak
137
Deyim
up to the eyes in work
expr.
çok meşgul
138
Deyim
all in a day's work
expr.
gündelik işin bir bölümü
139
Deyim
up to one's ears in work
expr.
fazla meşgul
140
Deyim
up to the eyes in work
expr.
işi başından aşkın
Speaking
141
Konuşma
I believe in hard work
expr.
ben sıkı çalışmaya inanırım
142
Konuşma
work in pairs and play the vocabulary game.
expr.
çiftler halinde kelime oyunu oynayın
143
Konuşma
in the event that things don't work out
expr.
işlerin yolunda gitmemesi durumunda
144
Konuşma
I am up to the eyes in work
expr.
işten başımı kaşıyacak vaktim yok
145
Konuşma
in the event that things don't work out
expr.
işlerin aksaması durumunda
146
Konuşma
I work in london
expr.
londra'da çalışıyorum
147
Konuşma
does she work in a factory?
expr.
o bir fabrikada mı çalışıyor?
148
Konuşma
I study and I work in my country
expr.
ülkemde okurum ve çalışırım
Trade/Economic
149
Ticaret/Ekonomi
in-cycle work
i.
bir makinenin iş hacmi
150
Ticaret/Ekonomi
work in progress
i.
devam eden işler
151
Ticaret/Ekonomi
penal clause in a labor/work contract
i.
iş sözleşmesinde cezai şart
152
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imal edilmekte olan mallar hesabı
153
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imalat safhalarındaki işler
154
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imalatı bitmemiş mallar hesabı
155
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
imalattaki iş
156
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
imalatı bitmemiş mallar hesabı
157
Ticaret/Ekonomi
increase in stocks of finished goods and in work in progress
i.
mamul ve yarı mamul stoklarındaki artışlar
158
Ticaret/Ekonomi
in cycle work
i.
makinenin normal çalışma süresi içinde yapılan iş
159
Ticaret/Ekonomi
reduction in stocks of finished goods and in work in progress
i.
mamul ve yarı mamul stoklarındaki azalış
160
Ticaret/Ekonomi
variation in stocks of finished goods and in work in progress
i.
mamul ve yarı mamul stoklarındaki değişme
161
Ticaret/Ekonomi
increase-decrease in stocks and work in progress
i.
stoklardaki artış ve azalmalar ile devam eden işler
162
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
tamamlanmamış iş
163
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
üretimi tamamlanmak üzere stokta bekleyen mallar
164
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
yarı mamul stoku
165
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
yarı mamul
166
Ticaret/Ekonomi
work in process inventory
i.
yarı mamuller
167
Ticaret/Ekonomi
work in process
i.
yarı mamuller-üretim
168
Ticaret/Ekonomi
work in progress
i.
yarı mamuller
169
Ticaret/Ekonomi
work in process turnover
i.
yarı mamul devir hızı
170
Ticaret/Ekonomi
work in progress
i.
yarı mamul
171
Ticaret/Ekonomi
work-in-progress
i.
yapılmakta olan işler
172
Ticaret/Ekonomi
work in shifts
f.
vardiya ile çalışmak
173
Ticaret/Ekonomi
work in shifts
f.
vardiyalı olarak çalışmak
Politics
174
Siyasal
committee for the technical adaptation of legislation on the introduction of measures to encourage improvements in the safety and health of workers at work
i.
iş sağlığı ve güvenliği konusundaki iyileştirmelerin teşvik edilmesine ilişkin tedbirler getirilmesi hakkındaki mevzuatın teknik adaptasyonu komitesi
175
Siyasal
diploma in social work
i.
sosyal hizmet diploması
Technical
176
Teknik
work-in-process
i.
çalışma var
177
Teknik
work-in-progress queue
i.
işlenmekte olan işler kuyruğu
178
Teknik
acrylonitrile concentration in work place
i.
işyeri havasındaki akrilonitril derişimi
179
Teknik
work in progress
i.
imal safhasındaki işler
180
Teknik
work in progress
i.
üretim aşamasındaki işler
Psychology
181
Psikoloji
sex role in the work environment
i.
çalışma ortamında cinsiyet rolü
Education
182
Eğitim
work in pairs
i.
çiftler halinde çalışma
183
Eğitim
work in pairs
i.
çift çalışma
184
Eğitim
work in pairs
i.
çiftler halinde çalışın
Sport
185
Spor
work in progress
i.
potansiyeli tamamen kullanmayan kimse
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in work
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy